Türkiye’deki Optisyenlik Programı sayısı ve kontenjan fazlalığı hakkında görüşlerim şu şekildedir:
Durumu öncelikle makro ölçekte Türkiye’deki yükseköğretim sistemindeki özellikle son 10-15 yıldaki gelişmeler ışığında değerlendirmek gerekir. Türkiye’de ilk optisyenlik programının açıldığı 1992 yılında, toplam devlet ve vakıf üniversitesi sayısı 53 iken, bugün bu sayı 200’ü geçmiştir. Aynı dönem için yükseköğretim sistemi içinde eğitim gören toplam öğrenci sayısı 500 binin altında iken, bugün bu sayı 5 milyona yaklaşmış durumdadır. Bu durumda özellikle yeni açılan üniversitelerin, önlisans (2 yıllık) programları içinde en yüksek doluluk oranına sahip (özellikle 2015 yılına kadar) optisyenlik programlarının sayısının artmış olması, niceliksel olarak bu hızlı büyüme döneminde kaçınılmaz olmuştur.
Özellikle sağlık sektörü ile ilgili eğitim verilen ve birebir yoğun uygulama eğitiminin verilmesi gerektiği düşünüldüğünde , Program sayıları bu kadar artmış olmasına rağmen, kontenjanlar sınırlı tutulmalıydı. Bu süreçte nasıl olsa öğrenci geliyor mantığı ile özellikle özel üniversitelerde kontenjanların arttırılması yapılan en büyük yanlış olmuştur. Bu nedenle gerek üniversiteler bünyesinde gerekse YÖK bünyesinde atılması gereken ilk adım bu konuda olmalıdır. Gerekçeleriyle birlikte optik sektöründe ihtiyaç duyulan insan kaynağı göz önünde bulundurularak mevcut kontenjanlarda kısıtlamaya gidilmelidir. Kontenjanların sınırlandırılması üniversitelerin kendi iç bünyesinde alması gereken kararlar olsa da Meslek Örgütümüz yeni yapılanması ile bu konuda aktif bir rol oynayabilir. Daha önce yapmış olduğumuz eğitim şuralarına benzer çalıştay formatında toplantılar düzenleyerek önemli raporların ortaya çıkmasına vesile olabilir.
Ayrıca Optisyenlerin imalat sektöründe imalat aşamaları, çerçeve tasarımı, ürün mümessilliği, optik cihaz teknikerliği vb. yeni çalışma alanları ile ilgili üniversitelere müfredat değişikliği önerisi getirmek gibi taleplerde bulunabilirler. Alışılageldiği üzere bu kadar optisyenin sadece perakende sektöründe mesul müdür olarak veya pazar doygunluğu düşünüldüğünde mağaza sahibi olarak istihdam edilmesi mümkün görünmemektedir. Bu durumda yeni iş sahalarının ve ihtiyaç duyulan alanlarda olmak üzere açılması son derece önemlidir.
Öğr. Gör. Dr. Fatih Mehmet DEMİR
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
Yüksekokul Müdürü
Marmaris /MUĞLA
Kaynak: www.optisyen.com